Çarşamba

Mikro Adam - Basari ve Basarisizlik

Tehlikeleri goze alarak, basarisizliklara ugrayarak, ancak ondan sonra basararak ogreniriz. Hatalarimizin ve basarisizliklarimizin yardimiyla gelisir, ilerleriz. Basarisizligin, basarinin obur onemli yarisi oldugunu goremezsek, basarisizliktan sakinmaya calisiriz ve boyle yaparken basariyi da yitiririz.
Bize engel olan korkularimizdir.
Basarisizlik korkusu..
Yani kendini yetersiz hissetme.
Aslinda isteklerimizi yerine getirecek tum guce sahibiz.
Ne istersen onu alirsin, ancak alacagina "inan".
Birseyi vareden zittidir. Olumsuzluk olmadan olumluya ulasamayiz.(Dusmeden yurumeyi ogrenemeyiz gibi)
Zihnimizde dengeyi kurmayi ogrenmeliyiz. Herseyi bir butun olarak kabul edip, basarisizligin basariya giden bir yol oldugunu bilirsek, basari ve basarisizligi birlikte kabul edebiliriz.
Her basarisizlik insani sorunun butununu kavramaya (tam bir icgoruye) daha da yaklastirmasi acisindan kucuk bir basaridir.
Basari icin yeterli istek ve yeterli inanciniz olsun. Hic biri tek basina yeterli degildir.
Gorusunuzu genisletin.
Iste ve inan..Deneyimle ve kabul et..Ilerleyelim ve buyuyelim..
Hicbirsey imkansiz degildir.
Bizi kisitlayan sey inancimizdir.

-bir makro felsefe klasigi-

Hem hayata basari-basarisizlik diye bakacaksak, basari kriterlerini kim belirleyecekti ki? Basari insanin hedeflerine ulasmasi ise hedeflerde zamanla ve sartlarla degismiyor muydu? Basari belki insanin kendini sadece mutlu hissetmesi olamaz mi? Ve ne ile mutlu oalcagimiza zihnimiz karar vermiyor mu?

m.

Hiç yorum yok: